Haber Tarihi
Dec 03,2025 18:16
2025, beslenme alışkanlıklarımızı yeniden şekillendirdi
“2025 yılı, beslenme dünyasında hem alışılmış doğruların hem de popüler tartışmaların yeniden masaya yatırıldığı bir dönem oldu. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan, ultra-işlenmiş gıdalardan kişiselleştirilmiş beslenmeye, bağırsak sağlığından sürdürülebilirliğe kadar yılın en önemli beslenme gündemlerini değerlendirdi.”
"Sağlık profesyonelleri, araştırmacılar ve tüketiciler artık sadece 'ne
yediklerini' değil, 'neden öyle yediklerini' ve bunun bedenlerine, yaşam
kalitelerine ve çevreye etkilerini daha fazla sorguluyor" diyen Sofra/Compass
Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan, diyet anlayışındaki
değişimlerin artık sadece kilo yönetimiyle ilgili olmadığını vurguluyor.
Arslan, bu yılın en çok konuşulan başlıklarının bağırsak sağlığından
sürdürülebilirliğe, teknolojiden uzun yaşam hedeflerine kadar geniş bir alanı
kapsadığını belirtiyor: "Bu yılın öne çıkan konuları, güçlü bilimsel
zemine sahip olmaları kadar, yaşam tarzı tercihlerimizi de derinden
etkilemeleriyle dikkat çekiyor."
Ultra-işlenmiş gıdalar ve evde yemek hazırlamanın yükselişi
Günlük hayatın hızında pratik görünen ultra işlenmiş gıdaların 2025'te en
çok tartışılan sağlık başlıklarından biri olduğunu söyleyen Terzioğlu Arslan,
bu ürünlerin doğal formundan uzaklaştırılmış içerikleri, katkı maddeleri ve
yoğun enerji yapıları nedeniyle vücudun iştah ve tokluk mekanizmalarını
bozabildiğini ifade ediyor. Araştırmaların, bu gıdaların aşırı kalori alımını
kolaylaştırdığını, kilo artışı ve metabolik bozukluk riskini yükselttiğini
gösterdiğini belirten Arslan, ayrıca bağırsak mikrobiyotasını olumsuz
etkileyerek inflamasyonu artırabildiklerini ekliyor. "Her ne kadar raf
ömrü ve kullanım kolaylığıyla cazip görünseler de ultra işlenmiş gıdalar modern
beslenmenin 'görünmez yükü' haline gelmiş durumda" diyen Arslan, basit bir
ilke ile beslenmeyi yönetmenin mümkün olduğunu vurguluyor: "Paket ne kadar
kalabalık, içerik listesi ne kadar uzunsa, bedelini vücut o kadar ağır ödüyor.
Bu durum, insanları ev yapımı yemeklere ve daha sade içeriklere
yöneltiyor."
Bağırsak dostu beslenme ve lif odaklı yaklaşımlar
"Lif tüketimi bu yıl adeta yeniden keşfedildi" diyen Terzioğlu
Arslan, genç kuşakların bitkisel kaynaklı liflere yönelmesinin tesadüf
olmadığını, bağırsak mikrobiyotasının ruh hali, bağışıklık ve metabolik sağlık
üzerindeki rolünün giderek daha net anlaşıldığını ifade ediyor. Bitkisel
çeşitlilik, baklagiller ve tam tahılların hem halk sağlığı tartışmalarında hem
de günlük beslenme pratiklerinde daha çok yer bulduğunu belirtiyor.
Zaman kısıtlı beslenme: Günün ritmine uyum
Aralıklı orucun 2025'te özellikle "zaman kısıtlı beslenme"
formatıyla gündemde olduğunu söyleyen Arslan, yeme penceresini günün erken
saatlerine çekmenin metabolizma ve uyku düzeni üzerinde olumlu etkileri
olduğuna dair bulguların bu yaklaşımı birçok kişi için cazip kıldığını ifade
ediyor. Ancak Arslan önemli bir uyarıda bulunuyor: "Bu yöntemin herkese
uygun olmadığını unutmamalıyız. Bireysel sağlık durumu, yaşam temposu ve
psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak uygulanması gerekiyor."
Kişiselleştirilmiş beslenme ve yapay zeka
“Teknoloji, beslenme alanında bir dönüm noktası yarattı. Yapay zekâ destekli
sistemler bireyin metabolik verilerini, genetik özelliklerini ve yaşam tarzını
analiz ederek kişisel beslenme önerileri sunabiliyor. Ev yemeklerinden dışarıda
tüketilen porsiyonlara kadar her öğünü otomatik tanıyabilen uygulamalar
geliştirildi. Ancak bu alanın etik boyutu tartışma konusu. "'Kime ait bu
veriler?' sorusu, beslenme teknolojilerinin geleceğini belirleyecek konular
arasında."
Uzun ömür ve sağlıklı yaşlanma odaklı beslenme
"Beslenme trendlerinin yönü, sadece günü kurtarmaktan ziyade uzun
vadeli sağlıklı yaşam beklentisine kayıyor. Bitki ağırlıklı diyetler, omega-3
zengin gıdalar ve anti-inflamatuar beslenmenin yaşlanma hızını
etkileyebileceğine dair bulgular geniş yankı buluyor. Bu alan, takviyelerin
rolü ve gıdayla elde edilen faydaların karşılaştırılması açısından da yoğun
şekilde tartışılıyor.”
Sürdürülebilir beslenme: Gezegen için seçimler
"2025'te sağlıklı beslenmenin bir diğer yüzü de çevresel etkiler.
Karbon ayak izini düşüren, su kullanımını azaltan ve yerel üretimi destekleyen
beslenme modelleri hem bireylerin hem de politika yapıcıların gündemine
yerleşti. Diyet tercihlerinin sadece bedenimize değil, gezegenin geleceğine de
etki ettiği artık daha somut biçimde görülüyor.”
Beslenmenin 2025'te hiç olmadığı kadar çok katmanlı bir konu haline
geldiğini vurgulayan Arslan, bağırsak sağlığı, sürdürülebilirlik, teknolojik
ölçüm araçları ve kişiselleştirme gibi farklı alanlardan gelen kanıtların
günlük tercihleri derinden etkilediğini ifade ediyor. "Tüketicilerin
bilgiye erişimi arttıkça 'moda diyetler' yerini daha temelli, bireye uyarlanmış
ve bilimsel olarak desteklenen yaklaşımlara bırakıyor" diyen Arslan,
önümüzdeki yıllarda beslenme alışkanlıklarını şekillendiren en önemli unsurun
muhtemelen bu denge arayışı olacağını söylüyor: "Hem sağlığımıza iyi
gelen, hem gezegeni koruyan, hem de sürdürülebilir yaşam tarzlarına uyum
sağlayan bir beslenme modeli..."