
ATIKLARDAN ÜRETİLEN GELECEĞİN YAKITI BİOLPG İLE TANIŞIN
“Küresel Isınma’ nın etkilerini göstermeye başlaması devletleri ve devletler üstü kurumları harekete geçirdi. Avrupa Birliği 2030 için karbon salımı hedeflerini yüzde 60 oranında azaltmayı planlarken, İngiltere ve Japonya ‘sıfır emisyon’ hedefleri kapsamında dizel ve benzin yakıtlarını yasaklamayı planlıyor. En çevreci fosil yakıt olarak nitelendirilen LPG’ nin sürdürülebilir hali BioLPG, üretiminde atık malzemelerin kullanılması, kolay üretimi ve çevreci oluşuyla geleceğin yakıtı olarak öne çıkıyor. ”
2020 Küresel Isınma’ nın etkilerini en çok hissettiğimiz yıl olarak tarihe
geçti. Küresel Isınma’nın tetiklediği iklim değişiklikleri, ülkelerin tarihinde
kayda geçen en sıcak kış günlerinin yaşanmasına sebep oldu. İklim
değişikliğinin tetiklediği, doğal felaketler artış gösterdi. Tüm bu
değişiklikleri gözlemleyen devletler ve devletler üstü kurumlar Küresel Isınma’
nın etkilerini hafifletmek ve karbon salımını azaltmak için harekete geçmeye
başladı.
Geçtiğimiz yılın Haziran ayında karbon salımı değerlerini 2030 yılında yüzde
60’a kadar indirgeyeceğini açıklayan Avrupa Birliği, 2050 yılında ise sıfır
emisyon hedefini ortaya koydu. Avrupa Birliği’ni İngiltere’nin 2030 vizyonu
olan ‘Yeşil Plan’ izledi. Yeşil Plan’a göre İngiltere enerji üretimini tamamen
çevreci seçeneklere yönlendirirken, benzin ve dizel gibi kirletici fosil
yakıtların
yasaklanması planlanıyor. Yılın son ayında ise Japonya, İngiltere’ninkine
benzer bir şekilde 2030 yılında benzin ve dizel otomobillerin satışlarının
yasaklanacağını açıkladı.
BioLPG a Renewable Pathway Towards 2050 (BioLPG, 2050’ye yenilenebilir
bir yol) raporunda yer alan verilere göre BioLPG ciddi avantajlar sağlıyor:
BioLPG’ye hızla geçilebilir
BioLPG a Renewable Pathway Towards 2050 raporuna göre, LPG ile benzer
özellikler gösteren bioLPG, LPG’nin kullanıldığı tüm alanlarda özel bir dönüşüm
gerektirmeden kullanılabilir. Enerji üretimi, ulaşım ve ısınmada günümüzde var
olan teknoloji ile kolaylıkla işleyebilecek bioLPG, kolay ve büyük oranlarda
üretilebiliyor.
Tamamen atık maddelerden üretiliyor
Rapora göre, bioLPG üretiminde atık palm yağı, mısır yağı, soya yağı
gibi bitkisel temelli yağlar kullanılabilirken ayrıca biyolojik atık olarak
görülen, atık balık ve hayvan yağları, gıda üretiminde atık haline dönüşen yan
ürünlerden de faydalanılıyor.
LPG’den bile daha az karbon açığa çıkartıyor
En çevreci fosil yakıt olarak bilenen LPG’den bile daha az karbon salımı
gerçekleştiren bioLPG, LPG’ye kıyasla yüzde 80’e varan daha az emisyon
değerlerine ulaşıyor. LPG Organizasyonu (WLPGA) verilerine göre LPG’nin karbon
salımı 10 CO2e/MJ’lik iken Dizelin emisyon değeri 100 CO2e/MJ, benzinin
karbon salım değeriyse 80 CO2e/MJ olarak ölçülüyor.
“Çevreci dönüşümün anahtarı bioLPG”
BioLPG’nin avantajlarını değerlendiren BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü,
“Karbon salımı değerlerinin tüm dünyada düşürülmeye çalışıldığı, fosil
yakıtlara elveda diyeceğimiz bir döneme yaklaşıyoruz. Sıfır emisyonu vadeden
elektrikli araçlarda kullanılan Lityum bataryaların ömürleri kısıtlı ve değişim
gerektiriyor.
Hâlihazırda elektronik cihazlarımızda kullandığımız bu teknoloji “geri
dönüştürülemez” atıklar oluşturuyor. Gelecekte daha iyi ulaşım teknolojileri
geliştirene kadar fosil yakıtlarla çalışan araçlarımızın LPG dönüşümünü
sağlayabilir, atıklardan üretilen bioLPG ile sürdürülebilir ve çevreci bir
seçeneğe erişebiliriz. Üretiminde atık dönüşümünü sağlayan bioLPG, sağladığı
düşük karbon salımıyla da dikkatleri üzerine çekiyor” dedi.
‘BioLPG’li hibritler geleceği kurtarabilir’
Fosil yakıtlardan karbon salımı düşük alternatiflere geçiş sürecinde hibrit
araçların önem kazanacağını vurgulayan Kadir Örücü, “LPG’li hibrit araç uzun
bir süredir otomotiv devlerinin ilgisini çekiyor. BioLPG’nin devreye girmesiyle
daha az karbon salımına sahip, yenilenebilir ve atık yönetimi gerçekleştiren
gerçek bir çevreci seçeneğe sahip olabiliriz” ifadelerini kullandı.
Günümüzde İngiltere, Polonya, İspanya ve ABD’de
üretilip kullanıma sunulan BioLPG’nin yakın