Haber Tarihi
Dec 24,2025 14:31
2026’DA YEŞİL DÖNÜŞÜMLE REKABETTE ÖNE GEÇMEK İSTEYEN ŞİRKETLER İÇİN 14 KRİTİK ADIM
“SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, iklim politikaları ve yeşil dönüşüm odağında şekillenen yeni ekonomik döneme girilirken, şirketlerin dayanıklılıklarını artırmaları ve rekabet avantajlarını korumaları için izlenmesi gereken 14 kritik başlığı paylaştı.”
Yeşil Dönüşüm Artık Rekabetin Yeni Parametresi
2026’ya girerken Türkiye, iklim ve sürdürülebilirlik alanında yeni bir eşiğe
hazırlanıyor.
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) daha somut bir çerçeveye kavuşurken, Ulusal
Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı uygulamaya alınmış durumda. Avrupa
Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında karbon
raporlaması ise özellikle ihracatçı sektörler için belirleyici hale geliyor.
2025 yılı, Türkiye’nin ilk İklim Kanunu’nun yürürlüğe girdiği yıl olurken;
yeşil dönüşüm artık yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, şirketlerin rekabet
gücü, finansmana erişimi ve küresel pazarlardaki konumlarını doğrudan etkileyen
stratejik bir başlık haline geldi.
Bu dönüşüm sürecinin küresel ölçekte görünürlüğünü artıracak önemli bir
gelişme de, Türkiye’nin 2026 yılında COP31’e ev sahipliği yapacak olması
olacak.
“Yeşil Dönüşüm Bir Uyum Süreci Değil, Rekabet Stratejisidir”
Bu çerçevede değerlendirmelerde bulunan SKD Türkiye Yönetim Kurulu
Başkanı Ediz Günsel, yeşil dönüşümün iş dünyası için artık bir uyum başlığı
değil, rekabetin yeni parametresi haline geldiğine dikkat çekerek şunları
söyledi:
“Yeşil dönüşüm artık bir uyum süreci değil, iş dünyası için yeni bir rekabet
parametresi. Şirketlerimizin bu değişimi sahiplenmesi, uzun vadeli büyüme ve
uluslararası pazarlarda varlığını sürdürmesi açısından belirleyici olacak.
Doğru stratejilerle yönetilen bu süreç, ülkemiz için büyük bir fırsata
dönüşebilir.”
Günsel, bu kapsamda şirketlerin 2026’ya daha güçlü, çevik ve dayanıklı
girebilmeleri için “2026 Yeşil Dönüşüm Reçetesi” niteliğinde 14 temel başlık
paylaştı.
Şirketlerin Dayanıklılıklarını Artırmaları ve Rekabetçiliği Korumaları
için 14 Maddelik Yol Haritası
- Sahiplenme: Üst
yönetimin yeşil dönüşümü sahiplenmesi ve stratejik planlara entegre
etmesi, dönüşümün kurumsal yapıya yerleşmesi açısından öncelikli bir
gereklilik.
- Enerji Dönüşümü:
Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, hem dekarbonizasyon hem de
maliyet avantajı açısından odaklanılması gereken temel alanlardan biri.
- Enerji Verimliliği:
Enerji verimliliğini artıracak projelere ve teknolojik uygulamalara
yönelmek, sürdürülebilirlik performansını güçlendiren en etkili adımlar
arasında yer alıyor.
- İş Birlikleri:
Dönüşümün hızlanması için sektörler arası ortak yatırım ve döngüsel üretim
iş birliklerinin geliştirilmesi, yeni fırsatların ortaya çıkmasını
sağlayabilir.
- Kapsayıcılık: Değer
zincirinin tamamının dönüşüm sürecine dahil edilmesi, paydaşlarla birlikte
hareket edilmesi ve ekosistemin bütüncül olarak dönüşmesi büyük önem
taşıyor.
- Esneklik ve Yeni Yatırım
Alanları: Şirketlerin faaliyet alanlarını çeşitlendirmesi ve
sürdürülebilir yeni yatırım alanlarına yönelmesi, uzun vadeli
dayanıklılığın temel bileşenlerinden biri haline geliyor.
- Risk ve Fırsatları
Okumak: Yeşil dönüşümün getirdiği risk ve fırsatları bütüncül şekilde
analiz etmek, stratejik kararların doğruluğunu ve rekabet avantajını
doğrudan etkiliyor.
- Teknolojik Dönüşüm:
Dijitalleşme ve yapay zeka uygulamalarının iş süreçlerine entegre
edilmesi, verimlilik ve inovasyon kapasitesini artırmada öncelikli bir
araç olarak öne çıkıyor.
- Kamu-Özel Sektör İş
Birlikleri: Altyapı yatırımlarında ve yüksek maliyetli dönüşüm
projelerinde kamu desteğiyle geliştirilen iş birlikleri, sürecin
hızlanmasına katkı sağlıyor.
- Raporlama, Güvence ve
İletişim: Ölçümleme, izleme, raporlama ve doğrulama sistemlerinin
kurulması; hem yönetişim kalitesini hem de paydaş güvenini güçlendiren bir
yapı oluşturuyor.
- İnsana Yatırım:
Çalışanların ve paydaşların sürece aktif katılımı, yeni yetkinliklerin
geliştirilmesi ve sürekli öğrenme kültürünün benimsenmesi, dönüşümün
başarısında kilit rol üstleniyor.
- Hız: Değişime hızlı
uyum sağlayan ve çevik hareket eden şirketler, yeşil dönüşümün liderleri
arasında yer alıyor.
- Finansmana Erişim:
Uluslararası normlara uygun, güvenilir ve şeffaf yapıda projeler
geliştirmek, finansmana erişimin önünü açan en kritik unsurlar arasında.
- Çalışma Zamanı:
Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde bulunduğu eşik, iş dünyasının daha
fazla çaba ve kolektif hareketle bu sürecin kazananı olmasını
gerektiriyor.