
ZF küresel mega trendleri değerlendiriyor: Binek Araçlar Şasi Teknolojileri Lideri
“ZF, IAA Mobility 2025 öncesinde düzenlediği Şasi Teknolojileri Günü etkinliğinde Grubun temel odak alanlarından biri olan binek araç şasi sistemlerine yönelik teknoloji ve stratejisi hakkında bilgiler paylaştı. Küresel pazar lideri olarak ZF, elektrikli mobilite, yazılım tanımlı araçlar ve otonom sürüş gibi geleceği şekillendiren trendlerin yönlendirdiği ve her geçen gün önemini artıran şasi teknolojilerini değerlendiriyor. ZF, sistem ve yazılım alanındaki d erin uzmanlığının yanı sıra akıllı aktüatörler ile yeni sürüş fonksiyonlarına yönelik küresel talebi karşılıyor ve dünya genelinde yeni müşteri anlaşmaları imzalıyor.”
Yazılım tanımlı araçlar gerçeğe dönüşürken; frenleme, direksiyon ve
sönümleme gibi temel şasi işlevlerinin yönetimi bir arada sağlanabiliyor. ZF
Yönetim Kurulu üyesi ve Şasi Çözümleri Bölümü Başkanı Dr. Peter Holdmann
konuyla ilgili değerlendirmede bulundu:
“Bu trendden iki şekilde yararlanıyoruz. Bunların ilki, elektronik direksiyon kontrolü (steer-by-wire) veya elektronik fren kontrolü (brake- by-wire) çözümlerimiz gibi hazır sistem bileşenlerine yönelik talepte beklenen küresel artış. Diğeri ise, bu bileşenlerin sorunsuz koordinasyonunu sağlayan işlevlere yönelik güçlü talep."
Şasi 2.0: Bağlantılı ürünlerde güçlü pazar konumu
ZF'nin Şasi 2.0 yaklaşımı, yazılım tarafından destekle nen yeni şasi
işlevlerini etkinleştirmek için akıllı ve birbirine bağlanabilir aktüatörlerden
yararlanıyor. Bu ürünlerin tümü halihazırda ZF Şasi Çözümleri Bölümü'nün mevcut
portföyünün bir parçası. Bu teknolojinin merkezinde, frenleme ve direksiyon
gibi sistemlerin direksiyon simidi ile direksiyon dişlisi veya fren pedalı ile
fren sistemi arasında herhangi bir mekanik bağlantı olmadan çalışmasını
sağlayan “by-wire” teknolojilerinin endüstriyelleştirilmesi yer alıyor. Bu sene
başında NIO ET9, Çin pazarında ZF tarafından geliştirilen tam otomatik
direksiyon sistemi ile seri üretime geçen ilk araç oldu. Çinli otomobil
üreticileri ile iki sözleşme daha imzalandı. Yine ZF’nin, Mercedes-Benz ile de
imzaladığı anlaşma çerçevesindeki seri üretimin 2026 yılında başlaması
planlanıyor.
ZF'nin Şasi 2.0 ürün portföyünde aktif ve yarı aktif süspansiyon sistemleri
de bulunuyor. sMOTION aktif şasi sistemi, bine k otomobil şasi tasarımında uzun
süredir var olan “denge ve dinamizm için konfordan ödün verme” ikilemine çözüm
getiriyor. İlk yarı aktif CDC (Sürekli Süspansiyon Kontrolü) sistemini 25 yıl
önce pazara sunan ZF, bugün bu segmentte küresel pazarın yüzde 40'ını
karşılıyor. Arka aks AKC sistemi ile pazarda daha da güçlü bir konuma sahip
olan ZF, 2024’te bu sistemle küresel pazarda yüzde 73, Asya pazarında ise yüzde
80 gibi etkileyici bir pay elde etti.
Dr. Peter Holdmann “Şasi 2.0 yaklaşımımızla pazarın güncel gereksinimlerini
tam olarak karşılıyoruz” diyor. "Ürün portföyümüzün bu segmentinin tek
başına bu on yılın sonuna kadar küresel pazarın yaklaşık yüzde 33'ünü
oluşturacağını ve yaklaşık 4,8 milyar Avro toplam gelir sağlayacağını tahmin
ediyoruz. Chassis 2.0 portföyümüzün tüm kilit segmentlerinde pazar ve teknoloji
liderliğimizin devamına hazırız."
Alınan son siparişlerin de ortay a koydüğu gibi, Şasi 2.0 ürün grubu tüm
müşteri gruplarına hitap ediyor: ZF şimdiden tüm dünyada faaliyet gösteren
Avrupalı ve Kuzey Amerikalı büyük ölçekli üreticiler, dinamik Çinli OEM'ler ve
özel pazarları hedefleyen dinamik start-up’larla anlaşmalar imzalıyor.
Donanımdan bağımsız yazılım mükemmelliği
ZF, tedarik kapsamına ilgili aktüatörlerin dahil edilip edilmediğinden
bağımsız olarak yazılım uzmanlığı sunabilen az sayıdaki teknoloji iş ortağından
biri konumunda. Bunun temelinde, sisteme dahil olan tüm bileşenleri entegre
biçimde koordine eden cubiX yazılım platformu yer alıyor.
Araca monte edilen şasi bileşenlerinden bazıları ZF'den temin edilmemiş olsa
bile, üreticinin spesifikasyonlarına göre uyumlu bir sistem sağlanıyor.
Teknoloji grubu cubiX'i şimdiden seri üretim olarak sunuyor ve ilave olarak
cubiX Tuner ile bir sonraki adımı atıyor. Araç üreticileri için sezgisel bir ç?
?züm olarak tasarlanan bu araç, aktüatörler arasındaki karşılıklı ilişkileri
otomatik olarak hesaplıyor. Bir elektronik kontrol ünitesi, sadece birkaç
tıklama ile üreticinin özgün “marka DNA'sı” ile uyumlu hale getirilebiliyor. Bu
yenilikçi çözüm, mühendisleri karmaşık şasi kalibrasyon sürecinde destekleyerek
özellikle geliştirme süresinin kısaltılması bakımından ciddi bir katma değer
sunuyor. Şasi Çözümleri Bölümü Geliştirme Birimi Başkanı Philippe Gasnier, “Bu,
özellikle Asya'da olmak üzere tüm pazarlardaki müşterilerden gelen geliştirme
süreçlerini hızlandırma ve maliyetleri azaltmaya yönelik kritik talebe doğrudan
yanıt veriyor” diyor.
Şasi üzerinde veri, yazılım ve kontrolün sinerjisinden güç alan bir
“kondisyon takip cihazı”
ZF'nin donanım uzmanlığı ve yazılım bilgi birikiminin yeni şasi
fonksiyonları için sağladığı güçlü entegrasyonuna güncel örneklerden biri de
Akıllı Şasi Sensörü: Rotilin içine entegre edilen bu sensör, araç gövdesinin
göreceli hareketini ölçüyor. Bu sensör ve sağladığı veriler halihazırda temel
şasi fonksiyonlarının kontrolünü mümkün hale getiriyor. Bu sensör bu yıl
Cadillac CELESTIQ modeli ile seri üretime girdi.
ZF'nin “Şasi Sağlığı” konsepti kapsamında Akıllı Şasi Sensöründen gelen ivme
verileri, şasi ve araç gövdesi üzerinde etkili olan kuvvetleri sürekli olarak
kaydediyor, bunların şasi işlevselliğini nasıl etkileyebileceği de algoritmalar
tarafından gerçek zamanlı olarak hesaplanıyor. Donanım ve yazılım arasındaki
etkileşim, şasi bileşenlerinin anlık durumlarının sürekli izlenmesine olanak
sağlıyor. Bulut bağlantısı üzerinden iletilen veriler, standartlaştırılmış
arayüzler aracılığıyla aktarılıyor ve yapay zeka destekli algoritmalar
kullanılarak analiz ediliyor. Bu çözüm, şasinin mekanik yükleri ve güvenlikle
ilgil i koşulları hakkında kritik bilgiler sağlıyor ve araç için aynı zamanda
bir “dijital kondisyon takipçisi” işlevi üstleniyor. ZF'nin arka plan sistemlere
entegre “Şasi Sağlığı” konsepti, veri odaklı geliştirmeyi mümkün kılarken,
öngörülmeyen arıza sürelerinin ve atölye ziyaretlerinin azaltılmasına yardımcı
oluyor.
Şasi Teknolojileri Günü 2025'te ZF, test araçları ve üretim modellerini
kullanarak uzmanlığını ve şasi teknolojileri portföyünü sergiledi.
Ziyaretçiler, Avrupa'da ilk kez bir NIO ET9'u doğrudan deneyimleme fırsatına da
sahip oldu. ZF teknolojisi ile NIO ET9, direksiyon ile ön tekerlekler arasında
herhangi bir mekanik bağlantı olmaksızın hareket edebiliyor.