İklimlendirme sektörünün sürdürülebilir dönüşüm yol haritası açıklandı
“Türk iklimlendirme sektörünün birleştirici gücü İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), İklimlendirme Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı düzenlediği lansmanla kamuoyuyla paylaştı. Tüm dünyanın geleceğini etkileyen iklim krizine ilişkin konuların masaya yatırılarak oluşturulduğu plan; farkındalık, yönetişim, finansal sürdürülebilirlik, çevresel sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik, teknoloji ve inovasyon olmak üzere altı farklı eylem alanında 25 stratejik hedef ortaya koyularak hazırlandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi Yerleşkesi Dış Ticaret Kompleksi’nde 10 Temmuz Çarşamba günü gerçekleştirilen lansmanın açış konuşmalarını; İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe gerçekleştirdi.”
Konuşmasında sürdürülebilirliğin iklimlendirme sektöründe kilit rol üstlendiğine dikkat çeken İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, “Bu planda çizdiğimiz yol haritasının, sektörümüzde faaliyet gösteren tüm firmalarımızın sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm perspektifinde adımlar atmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz” dedi.
İSİB, altı farklı eylem alanında 25 stratejik hedef belirleyerek titizlikle
hazırladığı İklimlendirme Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nın sonuçlarını
basın mensupları, sektör temsilcileri ve iş dünyasından önemli isimlerin yer
aldığı lansmanda kamuoyuyla paylaştı. Sektörün sürdürülebilirlik ekseninde
izlemesi gereken stratejik yol haritasının masaya yatırıldığı lansmanda İSİB
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, dünyada hızlanan iklim mücadelesi
kapsamında Türk iklimlendirme sektöründeki kabuk değişiminin ivme kazanması
gerektiğini vurguladı.
“Hedefimiz iklim değişikliği sürecini yakından takip ederek sektörümüzü
dönüştürmek”
İklimlendirme Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı lansmanının açış
konuşmasını yapan Mehmet Şanal; “Bilindiği üzere dünyanın işleyişine
dair mevcut koşullar devam ettiği takdirde, birçok kaynağın tükeneceği ya da bu
kaynaklara daha da sınırlı erişimin olacağı bir gelecek bizi bekliyor. İklim
değişikliğinin son derece ciddi ekonomik, politik, sosyal ve toplumsal
yansımaları olacak. İklimde yaşanan değişikliğin kabulü ve bunun sonucunda
iklim değişikliği ile mücadele, 50 yıla yakın bir süredir ağırlığı değişmekle
birlikte ülkelerin, toplumların ve bireylerin gündeminde. Ancak süreç, son
düzlükte farklı bir boyuta taşındı. 2015 yılında Birleşmiş Milletler tarafından
açıklanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve 2019 yılında Avrupa Yeşil
Mutabakatı ile hızlanan iklim mücadelesi hareketi, dünyanın genelinde iktisadi,
politik, sosyal konularda tüm başlıkları şekillendirdi. İSİB olarak bugüne
kadar bu sürecin inşa edildiği dönemi yakından takip ederek sektörümüzü
bilgilendirmeye çalıştık. Ancak yeni sürecin hem sektörümüze hem de ülkemize
yükleyeceği sorumlulukları daha iyi analiz edebilmek için kapsamlı bir çalışma
yapmamız gerekiyordu. Sektör olarak bu değişim sürecini sistematik ve gerçekçi
bir şekilde hayata geçirebilmek ve ortaya çıkacak yeni olanaklardan faydalanabilmek
için süreci takip etmenin ötesinde yeni adımlar atmamız zorunlu hale geldi.
İklimlendirme Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı tam da bu gerekçe ve
değerlendirmelerin bir çıktısı olarak kamuoyu ile paylaşıyoruz” dedi.
“Eylem planının tüm sektöre rehberlik etmesini öngörüyoruz”
Farkındalık, yönetişim, finansal sürdürülebilirlik, çevresel
sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik, teknoloji ve inovasyon olmak üzere
altı farklı eylem alanında 25 stratejik hedef ortaya koyduklarını belirten Mehmet
Şanal; “Eylem planımızın temel amaçlarını; sektörün sürdürülebilirlik ve
yeşil dönüşüm perspektifinde adımlar atmasını hızlandırmak, sektör firmalarının
yakın gelecek planlamalarını bu perspektifi de esas alarak yapılandırmalarını
teşvik etmek ve sektörün uluslararası rekabet gücünü artırmak olarak
belirledik. Şu anda sektör olarak AB’nin döngüsel ekonomi stratejisi ile uyumlu
ekodizayn kriterlerine ve Avrupa Enerji Verimliliği Standartları’na uygun
sürdürülebilir ürünler üretiyoruz. Ancak yakın gelecekte ülke ekonomimizin ve
sanayimizin yapısını yeşil, sürdürülebilir ilkeler ve gereklilikler
doğrultusunda dönüştürmemiz şart. Bu noktada sektör temsilcilerinin daha fazla
farkındalık kazanması ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek sektöre
tam entegre edilmesi için çalışmalarımıza artan bir ivmeyle devam edeceğiz.
Bunların yanı sıra temiz, akıllı ve yeni teknolojilerin adaptasyonu, sektörde
döngüsel ekonomi perspektifinin etkinleştirilmesi gibi konularda
çalışmalarımıza hız vereceğiz. Aynı zamanda yenilenebilir enerji kullanımı ile düşük
emisyonlu ham madde seçiminin artırılması, karbon ayak izi, su ayak izi, atık
yönetimi gibi kritik konularda kurumsal adımların atılması, yenilenebilir
enerji yatırım projelerinin artırılması gibi çalışmalarda sektörün yanında yer
almayı ve bu alanlarda dönüştürücü projelere imza atmayı sürdüreceğiz. Bu
noktada beklentimiz, eylem planımızın tüm sektörümüz ve ihracatçı üye
firmalarımız için rehber bir belge olması ve ihracatçılarımızın
sürdürülebilirlik çerçevesindeki değişim ve dönüşümüne katkı sağlaması” diye
konuştu.
“İklimlendirme sektörü yoksa iklim mücadelesi de olmaz”
Yeşil mutabakat süreci ile birlikte küresel ticarette oyunun kurallarının
yeniden yazıldığını belirten TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “TİM olarak
dönüşümün merkezinde yer almak adına yeşil üretime odaklandık ve üç yıl önce
TİM Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı açıkladık. 27 sektörümüzün tamamının eylem
planları bugünle beraber açıklanmış oldu. 6 Haziran’da tanıtımını yaptığımız
platformla ise ücretsiz olarak firmalara karbon ayak izini hesaplama ve
raporlama imkânı sağlıyoruz. Bu platformdan yaklaşık 150 bin ihracatçı
firmamızın yararlanmasını hedefliyoruz. Bu durumda beklenen tasarruf 500 milyon
doları bulacak” dedi.
Dünyayı tüketmeden dünya için üretmek mottosu ile özellikle üretimde çevreye
en az zararla, geri dönüşümlü ürünleri kullanarak gelecek nesillere daha
yaşanabilir bir dünya bırakmak adına çalışılması gerektiğine dikkat çeken Gültepe;
“Bu kapsamda birliklerimizin ve TİM’in yapacağı çalışma, takip, raporlama ve
eylem planları çok değerli. Türkiye’nin rekabetçilik noktasında özellikle
sınırda karbon vergisi nedeniyle ihracat hacminin düşmemesi adına bu eylem
planlarının uygulamaya geçmesi kilit rol oynuyor. Bu konuda farkındalığı
artıramazsak sektörlerimizi geleceğe taşıma şansımız yok. İş birliği içinde,
ortak akılla bu çalışmaların devamlılığını sağlayabilmek adına TİM olarak tüm
üye birliklerimizin arkasındayız” diye konuştu.
İklimlendirme sektörünün gittikçe büyüyen bir sektör olduğuna dikkat çeken Gültepe;
“Bu yılın ikinci yarısında sektör ihracatının artan bir ivmeyle büyümesini
bekliyoruz. İklimlendirme sektörü yoksa iklim mücadelesi de olmaz. Sektörün bu
kapsamda liderliği kritik önem taşıyor” diyerek sözlerini tamamladı.