Haber Tarihi
Nov 01,2025 13:13
Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecektir
“Demir-çelik sektörü eylülde ihracat artışını sürdürerek küresel dalgalanmalara karşı dirençli bir görünüm sergiledi. Yılın ilk dokuz ayında 21 milyar doları aşan ihracat hacmiyle sektör, Türkiye toplam ihracatının yaklaşık yüzde 11’ini oluşturdu.”
ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, sektörün üçüncü çeyrekte üretim ve ihracatta
istikrarlı bir çizgi izlediğini belirterek, “Çelik gibi stratejik bir sektörde
atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi
etkileyecektir.” diye konuştu.
Demir ve çelik sektörü, Türkiye’nin ihracatındaki güçlü rolünü sürdürdü.
2025 yılı eylül ayında Türkiye geneli demir ve demir dışı metaller ihracatı,
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,6 artışla 1,1 milyar dolar, çelik
sektörü ihracatı ise yüzde 2,1 artışla 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yılın ilk dokuz ayında demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 6,3
artışla 9,9 milyar dolar, çelik sektörü ihracatı ise yüzde 2,1 artışla 12,5
milyar dolar seviyesine ulaştı.
Bu iki sektör birlikte değerlendirildiğinde, 21,4 milyar dolarlık ihracat
hacmiyle Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 11’ini oluşturdu.
ADMİB’ten 9 ayda 2,2 milyar dolarlık ihracat
Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin (ADMİB)
eylül ayı performansına bakıldığında; demir ve demir dışı metaller ihracatı
yüzde 5,3 artışla 66 milyon dolar, çelik ihracatı ise yüzde 4 düşüşle 231
milyon dolar oldu.
Ocak–Eylül döneminde ADMİB, demir ve demir dışı metallerde yüzde 7,7
artışla 596 milyon dolar, çelikte ise yüzde 6,5 düşüşle 1,6 milyar dolar
ihracat gerçekleştirdi.
En fazla ihracat İtalya’ya yapıldı
Eylül ayında Türkiye genelinde demir-çelik ihracatında İtalya, Romanya,
Almanya, Bulgaristan ve Birleşik Krallık ilk beş pazar olurken, ABD, İtalya,
Belçika ve Yunanistan’a yapılan ihracatlarda sırasıyla yüzde 53, yüzde 54,
yüzde 57 ve yüzde 62 artış kaydedildi.
ADMİB’in eylül ayı ihracatında da İtalya ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi
Romanya, Almanya, Fas ve Irak takip etti. Söz konusu dönemde Ukrayna’ya ihracat
yüzde 327, Suudi Arabistan’a yüzde 258, Fas’a yüzde 249 oranında arttı.
“Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve
tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecektir”
Eylül ayında sektörün küresel dalgalanmalara rağmen istikrarlı bir direnç
sergilediğini belirten ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, “2025 yılının üçüncü
çeyreğini geride bırakırken, demir-çelik sektörümüzün hem üretimde hem
ihracatta istikrarlı bir çizgi izlediğini görüyoruz. Avrupa’daki talep
toparlanmasının ve bölge içi lojistik avantajlarımızın etkisiyle son çeyrekte
ihracatta daha güçlü bir ivme bekliyoruz. Amacımız hem mevcut pazarlardaki
konumumuzu korumak hem de yükselen bölgelerde kalıcı yer edinmek.” ifadelerini
kullandı.
Tosyalı, sektörün yeşil dönüşüm ve dijitalleşme sürecine hazırlıklı
olduğunu vurgulayarak, “Küresel rekabette önümüzdeki dönemin belirleyici
faktörü çevreye duyarlı üretim olacak. Bu noktada, sürdürülebilirlik odaklı
yatırımların ve verimlilik projelerinin artması gerekiyor. ADMİB olarak bu
dönüşümü destekleyecek çalışmalara öncülük etmeye devam ediyoruz.” dedi.
Tosyalı, “Küresel pazarlardaki korumacılık eğilimleri ve özellikle Çin
gibi üreticilerin neden olduğu haksız rekabetin sektörümüz üzerindeki
etkilerini de yakından takip ediyoruz. Çin’in dünya pazarlarına yönlendirdiği
dampingli ürünler hem iç pazarı zayıflatıyor hem de ihracatımıza dolaylı zarar
veriyor. Bu noktada, hükümetimizin aldığı tedbirlerin kapsamının genişletilmesi
ve stratejik bir yaklaşımla uygulanması elzem.” diyerek önemli bir noktaya
dikkat çekti.
Tosyalı önemli bir uyarıda da bulunarak; “Özellikle Sınırda Karbon
Düzenleme Mekanizması’nın mali yükümlülüklerinin 2026 yılı itibarıyla
başlayacak olmasıyla yaptığımız ihracata karbon maliyetleri eklenecek. Sektörel
olarak Avrupa Birliği, birlik dışı çelik ithalatında ton başına 60 Euro civarı
ek maliyet öngörüyor. İlaveten Avrupa Birliği kotaların düşürülüp vergilerin
artırılması yoluyla pazara girişi zorlaştırma yönünde adımlar atmaya başladı.
Bu konuyu ülke olarak, ilgili bakanlıkların ve sektör kuruluşlarının
öncülüğünde AB ile müzakere etmemiz gerekiyor. Çelik gibi stratejik bir
sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke
ekonomimizi etkileyecektir.” dedi.