
HASSAS BEBEKLERE HASSAS MÜDAHALE GEREKİR
“17 Kasım Dünya Prematüre Günü sebebiyle açıklama yapan Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, “Prematüre bebeklerin, hayata tutunma ve sağlıklı gelişim şansını artıran en önemli faktör, onların uygun bir ortamda, uzman ellere doğmasıdır.” dedi. ”
Prof. Esin Koç şu bilgileri paylaştı: Dünyada
her yıl 15 milyon bebek zamanından önce doğuyor. Türkiye İstatistik Kurumu
verilerine göre ülkemizde 2022 yılı doğum sayısı 1.166.175’ tir. T.C. Sağlık
Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü son verilerine göre Türkiye’deki
prematüre doğum oranı yıllık %10,2’ dir. Yani ülkemizde yıllık prematüre doğan
bebek sayısı yaklaşık 133 bindir. Bu da ortalama her 10 bebekten birinin hayata
erken başladığı anlamına gelmektedir. En riskli grup olan doğum ağırlığı 1500 gr.
altında doğan bebek sayısı ise geçen yıl için 12.260 olarak bildirilmiştir.
Prematüre bebekler anne karnında geçirmeleri gereken zamanı tamamlayamadan, henüz olgunlaşmamış bedenleri ile doğan bebeklerdir. Biz de doktorlar ve hemşireler olarak gece gündüz onların sevgili aileleri ile birlikte bu bebekleri yaşatmak için uğraşıyor, elimizden geleni yapıyoruz. Bu bebeklerin iyi ve sağlıklı yaşayabilmeleri için uzman ellerde, yeni doğan yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde dünyaya gelmeleri çok önemlidir.
Ülkemizde yenidoğan sağlığı, yoğun bakım uygulamaları ve eğitimi konusunda önemli gelişmeler sağlanmakla birlikte, yenidoğan uzmanı sayısındaki ciddi açık maalesef henüz kapanmamıştır.
Ülkemizdeki gelişmeler
Prematüre bebeklerin bakımı çok zor ve
pahalıdır, çünkü yüksek teknoloji gerektirir; özel yoğun bakım üniteleri, özel
cihazlar gerektirir. Ama daha da önemlisi, özel eğitim almış doktor ve
hemşireler gerektirir. Prematüre bebeklerin bakımı tüm dünyada çok zor bir
tedavi alanıdır. Türkiye’de özellikle son 10-15 yılda, yenidoğan alanında çok
ciddi gelişmeler sağlandı. Kuvöz sayılarının artışı, yenidoğan yoğun bakım
ünitelerinin açılması, gebelik öncesi bakım, yenidoğan canlandırma kursları,
gebe ve bebek nakli, Türk Neonatoloji Derneği tanı ve tedavi rehberlerinin
oluşturulması, doktor ve hemşirelerin eğitimi konusunda çok hızlı bir gelişme
sağlandı. Ancak son yıllarda, zor şartlarından dolayı doktor arkadaşlar
tarafından pediatri ve özellikle neonatoloji bilim dalı tercih edilmemeye
başlandı. Elde edilen bu kazanımların devamlılığı ve prematürelerin hak ettiği
bakımı alabilmeleri için bu branşlardaki uzman sayısında acilen artışa ihtiyaç
duyulmaktadır.
Neden prematüre doğuyorlar?
Bir bebeğin gelişimini tam olarak tamamlayıp
doğması için 40 hafta gerekiyor. Bu süre 40+2 ya da 40-2 hafta gibi
düşünülebilir. Eğer bir bebek 37. gebelik haftasını tamamlamadan dünyaya
geliyorsa ona prematüre doğmuş bebek diyoruz. Ancak bebek 35-37 hafta arasında
doğmuşsa bu daha geç bir prematüre doğumdur. Özellikle 32 haftanın ya da 1500
gramın altında doğan prematüre bebekler daha küçük olduğundan onlarda daha çok
sağlık sorunu görülebilir. Prematüre doğum tek bir nedene bağlı değildir.
Anneye, bebeğe ya da ortama ait nedenler prematüre doğuma sebep olabilir. En
sık karşılaşılan nedenlerden biri enfeksiyondur. Özellikle anne gebeyken son
aylarda geçirilmiş ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, vajinal
enfeksiyonlar ya da su kesesinin zamanından önce açılması ve amniyon sıvısı
dediğimiz, bebeğin içinde bulunduğu suyun enfekte olması erken doğum nedenleri
arasındadır. Ama bunun dışında başka nedenler de olabiliyor. Örneğin, annenin
astım, diyabet, tiroit gibi bir kronik hastalığının olması, kalp hastalığı,
tansiyon, böbrek hastalığı, stres, beslenme bozuklukları gibi durumlar da erken
doğuma neden olabiliyor. Bununla birlikte bazen de altta yatan hiçbir neden
bulunamıyor. Onun için her gebe annenin prematüre doğum yapma ihtimali vardır
ve bu durumu her zaman öngörmek mümkün olmayabilir.
Uzman ellere doğmak önemli
Neonatoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
uzmanlığı sonrası bir üst ihtisas alanı olup yenidoğan bebeklerin sağlıklı bir
şekilde takip edilmesini ve yoğun bakım takibi gerektiren hastalıklarının takip
ve tedavisini içerir. 3 yıl boyunca sadece yenidoğan alanında çalıştıktan sonra
yenidoğan uzmanı olunabiliyor. Yenidoğan dönemi 0-28 gün olarak bilinmekle
beraber bebeklerin uzun süre takipleri de neonatoloji kapsamı içindedir.
Neonatolojide amaç, doğum salonundan başlayarak bebeklerin uygun takibinin yapılması,
yenidoğan bebeklerde ölüm oranının azaltılması ve yoğun bakımlarda yatışı olan
yenidoğan bebeklerin sağlıklı bir şekilde taburculuğunu planlamaktır. Hasta
yenidoğan bebeklerin ve özellikle erken doğan bebeklerin neonatoloji ihtisasını
almış doktorlar tarafından takip edilmesi, bu bebeklerde ölüm ve sakatlık gibi
istenmeyen durumları en aza indirecektir. O nedenle prematüre bebeklerin yüksek
seviye yoğun bakım ünitelerinde ve uzman yenidoğan hekiminin olduğu yerlerde
doğmaları çok önemlidir. Ailelere tavsiyem, gebelik takiplerini çok iyi
yaptırmaları ve önceden doğum yapacakları hastaneleri araştırıp, yenidoğan
ünitesi ve yenidoğan uzmanı olan yerlerde doğum yapmalarıdır.
Farklı sağlık problemleri görülebilir
Yenidoğan ölüm nedenleri arasında prematüre
doğum ve ilişkili sorunlar birinci sırada yer alıyor. Miadından önce doğan ve
akciğerleri henüz gelişimini tam olarak tamamlamamış bu bebeklerde en sık
görülen sorunlardan biri solunum güçlüğü sendromudur. Bebek ne kadar erken
doğmuşsa, solunum güçlüğü sendromu riski de o kadar artar. Örneğin, prematüre
olan ama zamanından sadece 15 gün önce doğan bir bebekte risk çok düşükken,
26-27 haftalık doğmuş çok küçük, 600 gramlık bir prematürede %80-90’lara varan
oranda solunum güçlüğü sendromu görülebilir. Prematüre doğum olacağı zaman bunu
önceden fark eden kadın doğum hekimi tarafından anneye steroid uygulaması
yapılması gerekir, çünkü antenatal dönemde steroid yapılan bebeklerde bu risk
düşer. Ayrıca 1970’lerden sonra tüm dünyada kullanılmaya başlanan sürfaktan
tedavisi, bu bebeklerin sağ kalım yüzdelerinde çok olumlu iyileşmeye yol açmış,
bu sayede giderek daha küçük prematüreler yaşamaya başlamıştır.
Ancak hastaneden taburcu olmak ile süreç
bitmiyor, prematüre bebeklerin takibi de çok önemlidir.
Biz gereken bebeklere doğumdan hemen sonra
sürfaktan tedavisi veriyoruz, solunum cihazına bağlıyoruz. Bebeğin solunumu ve
enfeksiyon, beslenme güçlüğü gibi diğer sorunları düzelince, bebek kuvöz
dışında yaşayabilecek kiloya ulaşınca taburcu oluyor ama iş orada bitmiyor. Bu
bebeklerde ileriki yıllarda mesela astım daha sık görülebiliyor ya da ilk
birkaç yılda daha fazla akciğer enfeksiyonu, orta kulak enfeksiyonu
geçirebiliyorlar. Hastaneye yatma oranları da daha yüksek oluyor. Bu nedenle en
az 5-6 yaşlarına kadar gerek zekâ gelişimi gerek akciğer ve diğer sistemlerle
ilgili problemleri açısından çok yakından takip edilmeleri gerekiyor.
Prematüre retinopatisi
Erken doğan bebeklerde gözün retina ismi
verilen ağ tabakasındaki damarlar tam olarak gelişmemiştir ve doğumdan sonra
gelişimini tamamlar. Retina damarlanması tamamlanmamış bebeklerde kısaca ROP
(retinopathy of prematurity) olarak bilinen prematüre retinopatisi hastalığı
ortaya çıkabilir ve erken tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir. Bu nedenle
gebelik yaşı 34 hafta altında veya doğum ağırlığı 1700 gram ve altında doğan
tüm bebekler ile “bebeği takip eden doktorun ROP açısından riskli gördüğü”
bebeklerin doğumdan sonra 4-6. haftalarda taranmasını ve düzenli takibini
öneriyoruz.
Nörogelişimsel problemler, işitme sorunları, kronik akciğer hastalığı çok erken doğan bebeklerde ortaya çıkabilecek komplikasyonlardır. Özellikle 1500 gr. altı doğan bebeklerde bu komplikasyonların konunun uzmanı neonatologlar tarafından dikkatli takibi gerekir.
Ne zaman yaşıtlarını yakalayacak?
Prematüre bebeği olan aileler, “Bebeğim
yaşayacak mı?” sorusundan sonra en çok prematüre bebeklerinin büyüme hızının ne
zaman yaşıtlarını yakalayacağını sorarlar. Bu bebekler küçüktürler ama aslında
güçlü bebeklerdir. Onlara kahraman bebekler diyoruz. Fizik gelişimleri
özellikle aileler için çok önemli oluyor. Çünkü annelerin psikolojisini de
etkiliyor. Genellikle bu bebeklerin baş çevresinin yaşıtlarını yakalaması,
bebeğin beyin gelişimini göstermesi açısından çok önemlidir. Bir yaşından önce
özellikle altıncı ayda baş çevresi uygun boyuta gelen prematüre bebekler
genellikle ağırlıklarını da bir yaş civarında yakalayabiliyorlar. Yaşıtlarını
yakalama göstergesi olarak en son boy geliyor. Zira bu bazen 3 yaşını
bulabiliyor. Prematüre bebeklerde doğumdan sonra imkanların el verdiği ölçüde
en kısa sürede anne sütü ile beslenme yapılması çok önemlidir. Bu destek hayata
tutunmalarını ve nörogelişimsel sonuçların daha iyi olmasını sağlayacaktır.
Anne sütüne hiçbir şekilde erişilemiyorsa bu bebekler için özel hazırlanmış
formül mamalar kullanılmalıdır.
Prematüreler de ağrıyı hisseder
Erişkin hasta, kendisinden kan alınırken bile
“Canımı acıttın!” diye şikâyet eder ama bebekler sadece ağlayabilir,
prematüreler ise ağlayamazlar bile. Aslında onlar da ağrı duyuyor ama ağrıyı
ifade edemiyorlar. Prematüre bebeğin yoğun bakımda yaşadığı stresin, duyduğu
ağrının uzun dönem gelişimini etkilediğini gösteren çalışmalar da mevcuttur. Bu
nedenle yenidoğanla ilgilenen doktor ve hemşirelerin, etik açıdan çok hassas
davranmaları gerekir.
Multidisipliner takip
Prematüre doğan bebekleri uzun dönem ve birçok
disiplin birlikte takip etmelidir. Yenidoğan uzmanının koordinasyonu eşliğinde
gelişimsel pediatri, çocuk nörolojisi, gerektiği durumlarda kardiyoloji,
endokrin, fizik tedavi, ortopedi, konuşma terapisi, beyin cerrahisi vb.
bölümlerin izlemi gerekir. Ayrıca takvim yaşına göre aşılarının yapılması
gerekmektedir.
Prematüre ailelerine psikolojik, sosyal ve ekonomik destek önemlidir. Prematüre doğum yapan çalışan annelerin ücretli izin hakları daha uzun olmalı, ücretsiz izin konusunda da destek olunmalıdır. Çünkü prematürelerin gelişiminde ‘ten tene temas’ dediğimiz anne-bebek birlikteliği çok önemlidir. Gelişmiş ülkelerde bebekler yoğun bakım ünitelerindeyken bile anne babalarıyla birlikte kalmakta ve özellikle annelerinden hiç ayrılmamaktadır.
Türk Neonatoloji Derneği
Türk Neonatoloji Derneği’nin sadece yenidoğan
alanında uzman hekimlerin üye olabildiği bir sivil toplum kuruluşu olduğunu
belirten Prof. Dr. Esin Koç, “Temel prensibimiz Türkiye'de yenidoğan bebeklerin
yaşam şansını arttırmak ve bebeklerin daha sağlıklı yaşamalarını sağlamaktır.
Bunun için de özellikle bu alanda çalışan, başta yenidoğan uzmanı ve asistan
hekimleri olmak üzere hemşireler, çocuk hekimleri hatta bu bebekleri
ambulanslarla nakleden diğer sağlık personelinin mesleki gelişimlerini
hızlandırabilmek için eğitim faaliyetleri düzenliyoruz. Ayrıca araştırmaları,
projeleri destekliyor bunun için uluslararası neonatoloji dernekleri ile de iş
birliği içinde çalışıyoruz. Toplumda da yenidoğan sağlığı ile ilgili
farkındalık yaratarak aileleri bilgilendiriyoruz.