
Risklerin kara kutusu Kalite Kongresi'nde açıldı
“Türkiye Kalite Derneği’nin(KalDer) gelenekselleşen Kalite Kongresi, TÜSİAD iş birliğiyle 31’inci kez kapılarını bilim ve iş dünyasına açtı. Avrupa’nın en prestijli ve en çok izlenen organizasyonlarının başında gelen ve 2 binin üzerinde katılımcıyı buluşturan kongrede iki gün boyunca 10 farklı oturum gerçekleşti. 22-23 Kasım tarihlerinde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve Kocaeli Sanayi Odası’nın katkılarıyla “Riskin Ötesi: Bilim, Sektör ve Toplumda Adalet” temasıyla düzenlenen etkinlik, iki gün boyunca birbirinden değerli çok sayıda konuşmacıyı da ağırladı. ”
Tanyer’in platin sponsor, Aygaz, Opet, Tüpraş, Metro İstanbul, Bimser ve Weld Uluslararası Taşımacılık’ın altın sponsor olduğu kongrenin açış konuşmalarını KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Tahir Büyükakın üstlenirken, Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise kongrenin ana konuşmacısı olarak yer aldı. Türkiye’nin FIFA Kokartlı İlk Kadın Hakemi Prof. Dr. Lale Orta’nın kapanış konuşmasından sonra gelenekselleşen Türkiye Mükemmellik Ödülleri de sahiplerini buldu. Bu yıl bir ilke imza atan KalDer, etkinlik sonunda kongrede gündeme taşınan konulara ilişkin çözüm önerilerinin ele alındığı bir bildiri de yayınladı.
Çağdaş kalite felsefesinin izini süren
Türkiye Kalite Derneği (KalDer), TÜSİAD iş birliği ile bu yıl 31’incisini
düzenlediği Kalite Kongresi ile yine Türkiye’nin alanında uzman isimlerini bir
araya getirdi. Kongre süresince gıdadan enerji krizine, savaşın yarattığı
ekonomik dalgalanmalardan göç problemlerine, teknolojik gelişmelerden istihdama
kadar dünyanın gündeminde olan birçok konu ele alındı.
“Risklerin ötesini adalet ışığında
birlikte aydınlatacağız”
“Riskin Ötesi: Bilim, Sektör ve
Toplumda Adalet” temasıyla hayata geçirilen kongrenin açış konuşmasında KalDer Yönetim
Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar; “Bu temayı seçmemizdeki temel belirleyici, Dünya Ekonomik
Forumu çıktıları ve artan küresel riskler ile içinde bulunduğumuz karmaşa ve
belirsizlikler oldu.
Baktığımızda yaşamş eklimiz ve iş anlayışımız değişimin de ötesinde hızlı bir
dönüşüm içinde ilerliyor. Küresel hedeflerin baskısı; çevresel, sosyal ve
ekonomik alandaki başarı ölçütlerimizi değiştiriyor, bizler de karşı karşıya
kaldığımız riskler için doğru çözümler bulmak zorunda kalıyoruz. Riskleri
aşmamızın temel koşulunun ise insanlık olarak hep birlikte bu dönüşüm çabasına
destek vermemizden geçtiğine inanıyoruz. Herkesin katılabileceği sürdürülebilir
bir dünya çabasında başarıya ulaşmamız, bilimde, sektörlerde ve toplumda
özgü rolmamıza ve bu özgürlüğü sağlayacak bir adalet zemini oluşturmamıza bağlı.
İşte bu yüzden, adaletin ışığında risklerin karanlık tarafını aydınlık birer
fırsata dönüştürecek cesareti gösterebilecek olanlarla bugün buradayız”
diyerek kongrenin ana temasını vurguladı.
Açış konuşmasında iki önemli
gelişmeye de değinenBayraktar; “Üyesi olduğumuz EFQM ile ilgili bizi
heyecanlandıran önemli birhaberimiz var. Dünyanın takip ettiği EFQM Forumu’nu,
Türkiye Cumhuriyeti’nin100. yılı anısına 2024 yılının Nisan ayında, EFQM Ülke
Temsilcisi TürkiyeKalite Derneği ve EFQM yerel paydaş kuruluşlarımız iş birliği
ile evsahipliğini üstlenerek İstanbul’da düzenleyeceğiz. Ayrıca gelecek
yılplanlarımızda olan iki büyük ödül töreni mevcut. Bunlardan birincisi
TürkiyeSürdürülebilir Gelecek Ödülleri, ikincisi ise Birleşmiş
MilletlerSürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına uygun yayınları özendirmek için ilk
kezvereceğimiz Medya Mükemmellik Ödülleri olacak. Her iki ödülü de daha iyi
birgelecek için çabalayan kuruluşları onurlandırmak ve özendirmek
amacıyladüzenliyoruz” şeklinde konuştu.
100.
yılımıza girerkenhedefimiz saygın, adil ve çevreci bir Türkiye
KalDer BaşkanıYılmaz Bayraktar’ın
ardından açış konuşmasını gerçekleştirmek üzere söz alan TÜSİAD Yönetim Kurulu
Başkanı Orhan Turan; “Tümdünya ekonomik ve politik açıdan bir
türbülanstan geçiyor. Böyle dönemlerdeeğilimlere yön vermek, değişen koşulların
getirdiği fırsatları yakalamak vederinleşen eşitsizliklere çözüm bulmak
şüphesiz ki hiç kolay değil. Çok yakıngeçmişte seyrek olarak karşımıza çıkan
sorunlar artık küresel risklerin birparçası haline geldi. Bu anlamda bugünkü
kongrenin temasını çok değerlibuluyorum çünkü risklerin çıkış anahtarı riskin ötesini
görmekte... Dünyadayaşanan birçok farklı ekonomik kriz, mevcut tabloda
fırsatları görmeye engelolmamalı. Rekabet, istihdam, yatırım gücü, ekonomik
istikrar ve refah boyutundailerleme elbette ki mümkün. Bugünün ekonomisi yüksek
katma değer üzerinekurulu. Yüksek katma değer yaratmak içinse sürdürülebilir
olmak çok önemli.Sürdürülebilirliğin yolu ise yeşil ve dijital bir dönüşümden
geçiyor. Günümüzdeiklime dayalı ekonomi modeli giderek önem kazanıyor. Yeşil ve
dijital dönüşümyani ikiz dönüşümlü süreç, yaratılan katma değerin artırılması
için çokdeğerli. Biz de TÜSİAD olarak ikiz dönüşüm konusunda çalışmalarımızı
yoğun birşekilde sürdürüyoruz. Gerek yeşil gerek dijital dönüşüm için önemli
olanınnitelikli insan kaynağı olduğuna inanıyoruz. Bunun ise kaliteli eğitim
vefırsat eşitliği ile başlayacağını düşünüyoruz. Bu noktada nitelikli iş
gücü,nitelikli istihdam ve dengeli politikaların büyük önemi var. Çünkü
insanlar,bilim ve kurumlar yeni düzenin aktörlerini oluşturuyor. Önceliğimiz
insanlarınyetkinliklerini geliştirmek, bilim ve teknolojik gelişmeyi esas
almak,ekonomiden hukuka kadar her alanda kapsayıcı ve güvenilir kurumlar
oluşturmak.100. yılımıza girerken hedefimiz; akıl, bilim, hukuk ve özgürlük
üzerine inşaedilmiş cumhuriyet değerleri ışığında saygın, adil ve çevreci bir
Türkiyegörmek” dedi.
Topyekûn
bir kalite anlayışı hâkim olmalı
Kalite
Kongresi’nin açışkonuşmasında Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr.
Tahir Büyükakın,“Kocaeli’nde böyle büyük bir etkinliğin gerçekleşmesi
şehrimiz adına çokkıymetli. Kongrenin ana temasını oluşturan riskin ötesine
geçmek konusunda uzunyıllar boyunca akademik çalışmalar gerçekleştirdiğini
belirterek sözlerineşöyle devam etti: “Dünya Ekonomik Forumu tarafından
hazırlanan raporlardagelecek 10 yıldaki riskler sıralanmış durumda. Buradaki
risklerin ilk üçsırasında iklim, ekstrem hava olayları ve biyoçeşitlilik
kayıpları yer alıyordu.Pandemi ile birlikte bu sıralama tamamen değişti ve
sosyal uyum birinci sırayayerleşti. İnsanların ekonomik ihtiyaçları ikinci
sıraya düştü. Bilime karşıduruş, dijital tepki gibi konular da sıralamaya
girdi. Bu noktada tek birgerçeklik ve tek bir bakış açısı olmadığını
anlamalıyız. Örneğin üretimdekalite sadece üretim standartlarına bakarak
olmamalı. Aynı zamanda toplumsalkodlara da bakılmalı. Yani topyekûn bir kalite
anlayışı hâkim olmalı. Tekbaşına üretime dair standartlar belirlemek yeterli
olmaz, aynı zamanda sosyalve toplumsal standartlar da belirlenmeli. Risklerin
ötesini tartışırken riskinötesindeki değerler de konuşulmalı. İnsanı merkeze
koyan bir anlayışla herşeyin insan için olduğunu unutmadığımızda konuya farklı
bir noktadanbakabiliriz. Böylece üretime, tüketime, teknolojiye, Ar-Ge’ye ve
modern insanınaçmazlarına bakışınız da değişir” şeklinde konuştu.