
Salmonella tehdidini önlemenin yolu çiftlikten sofraya giden süreci takipten geçiyor
“Gıda güvenliğinde yapılacak en küçük bir hata, başta toplum sağlığında olmak üzere pek çok alanda tehditleri beraberinde getiriyor. Bu tehditlerden biri olan Salmonella, hayvansal ürünlerden insanlara geçerek son derece ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Salmonella bakterisi hakkında önemli bilgiler paylaşan Trouw Nutrition Türkiye Kanatlı Teknik Müdürü Veteriner Hekim Uğur Karapıçak, gıda güvenliğini sağlamak adına sundukları çözümlerden bahsetti. ”
Güvenli gıda hem dünyanın hem de ülkemizin gündeminde ilk sıralarda
bulunuyor. Tüketiciler yedikleri ve çocuklarına yedirdikleri hayvansal
gıdaların güvenliğinden emin olmak istiyor. Son dönemde adını sıkça duyduğumuz
bir bakteri türü olan Salmonella, direkt insanlarda görülebileceği gibi
hayvansal ürünlerden de insanlara geçerek son derece ciddi rahatsızlıklara
neden olabiliyor. Bu bakımdan yem hijyeni hayvan ve insan sağlığı için büyük
önem taşıyor. Salmonella’nın önlenmesi için çiftlikten sofraya giden süreçte
tüm üretim basamaklarının en hassas şekilde takip edilmesi ve bu basamaklarda
oluşan ya da oluşabilecek tüm aksaklıkların en hızlı şekilde giderilmesi kritik
derecede önemli bir rol oynuyor. Güvenli hayvansal gıdaya ancak hayvanların
doğru bir şekilde beslenmesi ile ulaşılabileceği bilinciyle yol alan Trouw
Nutrition, kaliteli ürün gruplarının yanı sıra hizmet ve servisleriyle de
ülkemizin sürdürülebilir besin zinciri kalitesine katkı sağlıyor.
Çiftlikten sofraya giden sürecin ilk basamağını üreticiler oluşturuyor
Salmonella bulaşının engellenmesi, hayvan ve gıda güvenliğinin
sağlanabilmesi için gereken koşullar hakkında bilgi veren Trouw Nutrition
Türkiye Kanatlı Teknik Müdürü Veteriner Hekim Uğur Karapıçak, “Salmonella,
hayat standardımızı ve günlük yaşamımızı kökten etkileyecek çok ciddi bir
enfeksiyon. Özellikle hayvanlarda oluşan Salmonella, hayvanların sürü halinde
yetişmesinden dolayı çok daha büyük enfeksiyonlara neden olabiliyor. Bu
enfeksiyonlar da hayvansal gıdalar aracılığıyla insanlara geçebiliyor.
Günümüzde süt ve yumurtanın neredeyse tüm gıdalarda kullanıldığını düşündüğümüzde
bu ürünleri güvenilir kaynaklardan tüketmenin ne kadar önemli olduğunu
görebiliyoruz. Salmonella tehdidine karşı çözüm ise çiftlikten sofraya giden
tüm süreci takip etmekten geçiyor. Çiftlikten sofraya kadar sağlıkla ilerleyen
bir besin zincirinin ilk basamağını üreticilerimiz oluşturuyor. Üreticilerin
sürülerini Salmonella enfeksiyonundan koruyabilmeleri için hayvanlarını güvenli
yem ve suyla beslemeleri ve doğru zamanda Salmonella aşılarını yaptırmaları
büyük önem taşıyor. Yem hijyeninin sağlanması için öncelikle yemi oluşturan ham
madde ve yem katkılarının Salmonella gibi bakterilerden arınmış olması
gerekiyor. Bunun için belli aralıklarla tüm ham maddeleri ve yemi analiz edip
bakteri yükünün ayrıntılı bir şekilde gözlemlenmesini öneriyoruz. Yem yapımında
kullanılacak ham maddelerin kabulünden sonra doğru şartlar altında depolanması
da bir diğer kritik konu olarak karşımıza çıkıyor. Doğru şekilde depolanmayan
ham maddelerde bakteri, küf gibi organizmaların üremesi kaçınılmaz oluyor. Bu
anlamda etkinliği kanıtlanmış uygun ürünlerin kullanılması yem güvenliği için
etkin sonuçlar doğuruyor. Trouw Nutrition olarak hem ham maddelerde hem de
yemde organizma üremesini engellemek için tasarladığımız, profesyonel olarak
formüle edilmiş organik asitler olan Fysal ürün grubumuzla üreticilere büyük
kolaylık sağlıyoruz.” dedi.
“Hayvansal üretim proseslerini geliştirmek isteyen Türk üreticisinin
yanındayız”
Trouw Nutrition’ın Salmonella riskine karşı geliştirdiği diğer çözümleri
paylaşan Uğur Karapıçak, “Trouw Nutrition olarak, her işletmenin
kendisine özel ihtiyaçları olduğunu biliyor, bilgi birikimimiz ve zengin ürün
portföyümüzle onların yanında oluyoruz. Bu kapsamda uygun dozajlama
ekipmanlarımız, uygulama protokollerimiz, laboratuvarımız Masterlab hizmeti ile
desteklenen Salmonella Audit (Salmonella Taraması) ve Feed Mill GAP (Fabrika
Taraması) gibi tarama servislerimizle tüm sektörün çözüm ortağı olarak büyük
bir özveriyle çalışıyoruz. Feed Mill Gap ve onun önemli bir basamağı olan
Salmonella Audit ile üreticilerimizin çiftliğine yaptığımız ziyaretlerde ham
madde kabulünden son ürünün oluşumuna kadar tüm basamakları titizlik ve
ciddiyetle kontrol ediyoruz. Ardından gerekli numunelerin analizlerini
Avrupa’daki laboratuvarımızda gerçekleştiriyoruz. Üretim tesisinin tüm
haritasını çıkartıyor ve üreticilerimizle beraber riskli olan bölgeleri
belirliyoruz. Riskli olan ve ileride risk oluşturabilecek tüm etkenlerin
elimine edilmesi için üreticilerimizle birlikte gerekli aksiyonları hayata
geçiriyoruz.
Dijital bazlı modüler hassas besleme sistemimiz NutriOpt ile de farklı
hayvan türlerine yönelik yem ve ham maddelerin uzun ve maliyetli laboratuvar
proseslerine gerek kalmadan besin içeriklerinin yerinde, dakikalar içinde,
düşük maliyetle ve güvenilir şekilde analiz edilmesini sağlıyoruz. Bu sayede
hayvanlarda yanlış besleme nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını ve
kayıpları önlemeye katkıda bulunuyoruz. Üreticilerimizin ihtiyaç duyduğu
detaylı analizleri birkaç dakikada yapıp telefonlarının ya da bilgisayarlarının
ekranına yansıtan hızlı analiz sistemimizle onların karlılığını maksimum
seviyeye çıkarmakta da en önemli destekçileri oluyoruz. Tüm bunlarla gıda
güvenliğini koruma altına almayı amaçlıyoruz. Hayvansal üretim proseslerini
geliştirmek isteyen Türk üreticisinin yanında olduğumuzun altını özellikle
çizmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.